Bu Sitede Ara

İSTANBULUN SEMTLERİ İSİMLERİNİN NEREDEN ALIYOR ?


http://www.delinetciler.net/forum/genel-kultur/64245-istanbul-daki-semtler-isimlerini-nerden-aldi.html
http://blog.milliyet.com.tr/istanbul-un-semtleri-isimlerini-nereden-aliyor-/Blog/?BlogNo=171959
http://www.meleklermekani.com/marmara-bolgesi/156153-istanbulun-semtleri-isimlerini-nereden-aliyor.html
http://www.msxlabs.org/forum/bunlari-biliyor-musunuz/213569-istanbuldaki-semtler-isimlerini-nasil-almistir.html

KOMPOZİSYON NEDİR ? -ÖRNEKLERİ-



Kompozisyon kelime anlamıyla; herhangi bir konu veya alanla ilgili ayrı ayrı malzemeyi en uygun şekliyle bir araya getirmek, birleştirmek, düzenlemek demektir. Kompozisyon her ne kadar, öğrencilere yazı yazma alışkanlığı kazandırmak amacıyla verilen yazma ödevi, veya daha geniş anlamıyla; duyguların, düşüncelerin, olayların sözle veya yazıyla ifadesi olarak kullanılsa da sadece edebiyata ait bir terim değildir ve kullanım alanı da edebiyatla sınırlı değildir. 

YARI İLETKENLER-EN GENİŞ BİLGİ-



Elektrik iletkenliği bakımından
iletken ile yalıtkan arasında kalan maddelerdir.
Normal durumda yalıtkan olan bu maddeler ısı
ışık manyetik etki veya elektriksel gerilim gibi dış etkiler uygulandığında bir miktar değerlik elektronlarını serbest hale geçirerek iletken duruma gelirler. Uygulanan bu dış etki veya etkiler ortadan kaldırıldığında ise yalıtkan duruma geri dönerler. Bu özellik elektronik alanında yoğun olarak kullanılmalarını sağlamıştır.
Yarı iletkenlerin değerlik yörüngelerinde dört elektron bulunur. Bu yüzden yarı iletkenler iletkenlerle yalıtkanlar arasında yer almaktadır. Elektronik elemanlarda en yaygın olarak kullanılan yarı iletkenler germanyum ve silisyum elementleridir.
Tüm yarı iletkenler son yörüngelerindeki atom sayısını sekize çıkarma çabasındadırlar. Bu nedenle saf bir germanyum elementinde komşu atomlar son yörüngelerindeki elektronları kovalent bağ ile birleştirerek ortak kullanırlar. Atomlar arasındaki bu kovalent bağ germanyum elementine kristal özelliğini kazandırır. Silisyum da özellik olarak germanyum ile hemen hemen aynıdır.
Yarı iletkenli elektronik devre elemanlarında daha çok silisyum kullanılır. Silisyum ve germanyum devre elemanı üretiminde saf olarak kullanılmaz. Bu maddelere katkı katılarak değerlik bandı enerji seviyesi yukarıya veya iletkenlik bandı enerji seviyesi aşağıya çekilir. Değerlik bandının yukarı çekildiği yarı iletkenlere P tipi yarı iletken
iletkenlik bandının aşağıya çekildiği yarı iletkenlere ise N tipi yarı iletken denir. P tipi yarı iletkende yüklü boşluk derişimi
N tipi yarı iletkende ise elektron derişimi göreli olarak daha yüksektir.

KADI BURHANEDDİN -EN GENİŞ BİLGİ-

HAYATI

Kadı Burhaneddin (1345-1398) Türk devlet adamı ve Divan Edebiyatı şairi.
Asıl ismi Burhaneddin Ahmeddir. 1345 (hicri 754) yılında Kayseri'de dünyaya gelmiştir. XIII. yüzyıl başlarında Harzem'den Anadolu'ya göç eden Oğuzlar'ın Salur Boyu'na mensup Kayseri Kadısı görevinde bulunan Şemseddin Mehmed'in oğlu idi.
Kadı Burhaneddin çok yönlü bir kişidir. Bir taraftan (Anadolu'da, Mısır'da, Şam'da, Halep'de) çok iyi klasik bir İslam eğitimi aldıktan sonra ilim ve eğitim ile uğraşmıştır. Sonra çok başarılı olarak ve halkça sevilerek Kayseri'de kadılık görevini ifa etmiştir. Eretna Beyliği devlet işleri ile cok yakından (bey danışmanı, vezir ve beylik naibi olarak) ilgilenmiştir. Sonunda Sivas merkezli Kadı Burhaneddin Devletiolarak kendi adı ile anılan bir devlet kurup bu devletin 18 yıl hükümdarlığını yapmıştır. Kadı Burhannedin bu siyasal uğraşları yanında edebiyat ve özellikle şiir ile yakından meşgul olmuş ve özellikle gazel, tuyuğ ve rubailerle dolu büyük bir Divan ortaya çıkarmıştır. Türk edebiyatında aruz veznini Türkçeye uygulayıp Divan şiirinin Divan edebiyatı'nın ortaya çıkması sürecine öncülük eden büyük bir Anadolu şairi olarak anılması gerekmektedir.

GENÇ KALMANIN SIRLARI

Sınırsız Sebze ve Meyve

Bol meyve ve sebze tüketmek sağlıklı kalmanın en önde gelen kuralıdır. Günde 4-5 porsiyon sebzenin ve meyve yemek pek çok antioksidanı almanızı sağlayacaktır.
Gün boyunca, hatta yemekten önce bile meyve yiyebilirsiniz. Bu arada hazır meyve suları yerine taze sıkılmış meyve sularını tercih edin.
Kolesterol Yaşlı Gösteriyor
Yapılan araştırmalar kolesterol düzeyi yüksek erkeklerin, gerçek yaşlarından daha büyük göründüklerini gösterdi. İngiliz bilim adamları yaptığı araştırmalar sonucunda, sigara, içki, uykusuzluk ve kötü yaşam kalitesi gibi faktörlerin, insanların olduğundan daha yaşlı görünmesinde önemli rol oynadığını, ancak asıl sorunun, kolesterolden kaynaklandığını belirtti. Yüksek kolesterolün kan damarlarını tıkayarak organlara daha az kan gitmesine yol açıyor ve erken yıpranmalarına neden oluyor.

Kahvaltınızı Yapmadan Güne Başlamayın
Kahvaltıyı mutlaka yapınız, çünkü günün ağır çalışması için gereken enerji gündüz yenen gıdalardan sağlanır.

Tuza Dikkat !
Yemekleri tuz koymadan pişirin. Sofrada ihtiyacı olan istediği kadarını daha sonra ekleyebilir. Tabi ekleyebilmeniz için tansiyonunuzun yüksek olmaması gerekiyor.

Geç Vakitte Yemek Yemeyin
Gece 21'den sonra öğün yemeyiniz. Reflüyü engellemek için yatmadan 2 saat öncesinde yemeyi bırakınız.

Sık ve Az Yiyin
Düzenli beslenmede ana-öğünler arasında 3 saat ara ile ara-öğünler bulunmalıdır. Bu durumda ana öğünler daha hafif yenmelidir. Meyve ve tatlı yemeğin hemen sonrasında değil ara-öğünler olarak tüketilmelidir.

Kolesterol Her Ette Bulunur
*Her türlü hayvansal gıdada bulunduğu gibi Devekuşu , Hindi ve Tavukta da kolesterol vardır. Ancak bu etler daha düşük kolesterol düzeyine sahip oldukları için tercih edilmektedirler. Etin sindirilmesi dahil, ortaya çıkan "üre" gibi yan ürünleri de bedeninize yorgunluk ve bitkinlik vereceğinden hergün et yememenizde fayda var.
Fazla Yemenin Faydası Yok
Et özellikle karaciğer ve böbreğin aşırı yorar. Beyaz et de dahil olmak üzere eti günde 1 kez 100gram'dan fazla yememek gerekir.

Zeytinyağını Fazla Kaçırmayın
Salata ile yenilecek zeytinyağı miktarı kişi başına 2 çorba kaşığını aşmamalıdır. Aksi takdirde yararlı doymamış yağlarla beslenmeye çalışırken aşırı kilo alabilirsiniz.

Karbonhidrata Dikkat
Bir öğünde yenilecek karbonhidrat çeşidi ekmek, pilav ya da makarnadan yalnızca biri olmalıdır.

Sağlıklı Pişirme Yöntemleri
Düşük ısıda buğulama en sağlıklı pişirme yöntemidir. Mikrodalga, yüksek ısı (haşlama ) ya da basınç altında (düdüklü tencere) proteinler, vitaminler, mineraller ve antioksidanlar tahrip olmaktadırlar. Mikrodalga kullanımı ise yalnızca ısıtma amaçlı olmalıdır.

Rafine Şeker ve Beyaz Ekmeği Tercih Etmeyin
Beyaz şeker yerine esmer şeker, beyaz ekmek yerine kepekli ekmeği tercih ediniz. Rafine şeker ve rafine karbonhidratlar kana hızlı karışır ve aşırı insülin salgılanmasına neden olarak pankreası zorlarlar. Bu da Diyabet( şeker ) hastalığının başlamasını hızlandırır. Kepekli ürünler B vitamini içerir, hem insanı uzun süre tok tutar hem de lif içeriği ile bağırsakların çalışmasını rahatlatırlar.
DETAYLI BİLGİ İÇİN...

RİO KARNAVALI 2012


http://www.ampuriatour.com.tr/tour.php?cat=3&tourID=152

CAN BONOMO


CAN BONOMO İLE İLGİLİ HERŞEY

HİTLERİN SÖZLERİ

VAKTİ ZAMANINDA HER LİDER GİBİ HİTLERİNDE SÖYLEDİĞİ SÖZLER VARDIR.



  • Ø  ÖLDÜRMEDİĞİM HER YAHUDİ İÇİ SİTEM EDECEKSİNİZ….
  •  
  • Ø  DÜNYAYI TANRIYA İNSANSIZ TESLİM EDECEĞİM…
  •  
  • Ø  GEREKSİZ YAZARLARI UÇURUNUZ HATTA ELLERİNİ KESİNİZ Kİ BİRDAHA YAZMASINLAR O AHMAK DÜŞÜNCELERİNİ…
  •  
  • Ø  BUNLARI ÖLDÜRÜN SABUNUMUZ BİTTİ….
  •  
  • Ø  MUHTEMELEN EN İYİ YAHUDİ ÖLÜ YAHUDİDİR….
  •  
  • §  DİKTATÖR BİSİKLETE BİNEN ADAMA BENZER BURURSA DEVRİLİR
  •  
  • Ø  EN İYİ SAVUNMA HUCUMDUR….
  •  
  • Ø  İMANI SARSMAK İLMİ SARSMAKTAN DAHA ZORDUR…
  •  
  • Ø  POLİTİKA YAPILAN TARİHTİR…..
  •  
  • Ø  AKLIN BİTTİĞİ  VE SUSTUĞU YERDE SON KARAR ŞİDDETE AİTTİR….

GİRESUN


Dogal güzellikler
Plajlar
Giresun kentinin doğu ve batısındaki sahiller kilometrelerce uzayıp giden doğal plajlar durumundadır. Kentin batısındaki plajlar doğu kesimindekilere göre daha sığ ve daha kumluktur. Kent merkezine yaklaşık 5 km. Uzaklıkta yer alan, arif kumaş, giresun, belediye, emniyet, tabya ve jandarma plajları giresun'un başlıca plajlarıdır.
Giresun'da camping yapılacak plajlar arif kumaş, bulancak belediye, keşap düzköy belediye plajı, tirebolu plajıdır.ayrıca yaz aylarında giresun adası ile giresun limanı arasında her akşam mavi tur düzenlenmektedir.

Kaplıcalar
Giresun doğal maden suları ile de ünlüdür. İnişdibi madensuyu, çaldağ maden suyu; batlama deresi üzerindedir. Şişelenmesi yapılarak pazarlanan bu maden suları, böbrek taşlarına iyi gelmekte, hazmı kolaylaştırmaktadır. Pınarlar maden suyu, şebinkarahisar yolu üzerinde kulakkaya yol ayrımında bulunmaktadır.

Tarihi yerler

Giresun Kalesi
oldukça zengin bir tarihi kültüre sahip olan kale şehrin merkezine kurulmuştur. Hem araç hem de yaya yönünden ulaşımı oldukça kolaydır. Kalede milli mücadele kahramanı topal osman ağa'nın anıt mezarı, tarihi saray kalıntıları, mağaralar, kaba taşlarla örülmüş surlar ve taş kabartmalar görülebilecek önemli noktalardır. Dinlenme yerleri park ve bahçelerle düzenlenmiş olan kale müstesna bir seyir mekanıdır.
Cocuk kütüphanesi(katolik kilisesi)
Çınarlar mahallesinde çocuk kütüphanesi olarak hizmet veren bina 18.y.y. gotik mimarisi tarzında inşaa edilmiştir. Günümüze kadar özgün yapısını korumuştur.
Zeytinlik mahallesi
Kalenin güneydoğusunda yer alan ve zeytinlik mahallesi adını alan semt eski tarihi giresun evlerinden oluşur. Korunmaya alınmıştır. Eski evlere meraklı olanlar için gezilip görülecek ilginç bir semttir.
Seyyid vakkas türbesi
kapı mahallesinde bulunan 19.y.y.'dan kalma bir türbedir. Fatih sultan mehmet zamanında büyük yararlılıklar gösteren ve bir çatışma sırasında şehit düşen uç beyi seyyid vakkas'a aittir. Kendisi 15.y.y.'da yaşamış olmasına rağmen türbesi 19.y.y.'da yaptırılmıştır

Kale camisi
hükümet konağı yakınında, mimari değeri yüksek bir yapıdır. İki yazıtı vardır. Giriş kapısı üstündeki 1830 tarihli yazıtından ilk camiyi dizdarzade emetullah hanım' m yaptırdığı bildirilmektedir. 1911-1912 tarihli yazıtındaysa, caminin sarı mahmutzade ei-hac mustafa efendi tarafından yeniden inşa ettirildiği belirtilmektedir.

Hacı miktat camisi
yapının üç yazıtı vardır.1661 tarihli yazıtında yapının hacı miktad ağa'nın vakfı; 1841 tarihli yazıtından, hacı çalık kapudan'ın hayratı olduğu anlaşılmaktadır. 1889 tarihli yazıt ise yapıyı hacı ismail efendi' nin yeniden inşa ettirdiğini belirtmektedir.

Meryemana manastırı
Manastırın ilk kuruluşu bazı kaynaklar tarafından 481-490 yıllarında konulmaktadır. Osmanlı döneminde manastır epey parlak bir dönem yaşamıştır. Bugünkü kalıntılar 19.yy dan kalmadır. Araştırmacılar ortaçağ manastırının yanarak yok olduğunu ve 19.yy.da yenilendiğini belirtmektedirler.

AHMET KEMALETTİN -MİMAR KEMALETTİN-


Orta sınıfa mensup bir ailenin tek çocuğu olarak İstanbul'un Acıbadem semtinde dünyaya gelen Ahmet Kemaleddin Bey, ilköğrenimine 1875'te İbrahim Ağa İbtidai Mektebi'nde başladı. Ortaöğrenimini 1881'de babasının görevi dolayısıyla gittikleri Girit'te sürdürdü; bir süre sonra ailesiyle birlikte İstanbul'da döndüler ve orta öğrenimini de burada bitirdi. Bu sırada mühendisliğe ilgi duymaya başladı ve 1887'de 17 yaşındayken Hendese-i Mülkiye Mektebi'ne (günümüzde İstanbul Teknik Üniversitesi) kaydoldu.
Mühendislik eğitimini birincilikle tamamladığı 1891'de, aynı okulda öğretim görevlisi olarak bulunan Alman akademisyen Jachmund'un asistanlığına atandı. Bu görevi dört yıl yürüten Mimar Kemaleddin, bu arada okul dışında özel bürosunu açarak ilk eserlerini tasarlamaya başladı. 1895'te mimarlık eğitimini geliştirmesi amacıyla hocası Jachmund'un desteğiyle ve devlet bursuyla Almanya'ya gönderildi ve Berlin'deki Charlottenburg Teknische Hochschule'ye (teknik yüksek okul, günümüzde Berlin Teknik Üniversitesi) iki yıl devam etti. Daha sonra iki buçuk yıl da çeşitli mimarlık bürolarında çalışarak deneyim kazandı.
1900'de İstanbul'a döndü ve öğretim üyeliğine tekrar başladı. Hocası August Jachmund'un Türkiye'den ayrılmasının ardından, onun verdiği mimarlık derslerini üstlendi.
1908'de Osmanlı Mimar ve Mühendis Cemiyeti adıyla bu meslek dallarının Türkiye'deki ilk meslek odasını kuran Mimar Kemaleddin, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Evkaf Nezareti İnsaat ve Tamirat Müdürü olarak çalışmalarına devam etti. "Şark Demiryolları Şirketi" adına dört tren istasyonu tasarladı. Bu şirket için ilk olarak Filibe Garı’nı tasarlayan mimar bu yapıda gösterdiği başarı nedeniyle, Selanik ve Edirne Garlarını tasarlamakla görevlendirilmiş, Selanik Garı’nın yalnızca temelleri atılmış, Edirne Garı ise genel olarak 1914’te kadar bitirilmiştir.Edirne de yapımına 1908 yılında başlanan Ticaret Lisesini tasarladı Okul binası 1910 yılında bitirilerek İttihat-i Terakki kız mektebi adı ile öğrenime başlamıştır. Mimarın tasarladığı diğer istasyon olan Sofya Garı’nın II. Meşrutiyet'ten önceki gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Günümüzde Trakya Üniversitesi rektörlük binası olarak hizmet veren Edirne Garı’nın kesin tasarım yılı saptanamamışsa da, tasarımının II. Meşrutiyet’in ilk yıllarında tamamlandığı, inşaata Balkan Savaşı’ndan önce 1911-1912’de veya savaştan ve Edirne’nin geri alınmasından sonra 1913’de başlandığı, yapının 1914’de savaş nedeniyle yarım kaldığı, ancak Cumhuriyet’ten sonra,1930’da işletmeye açılabildiği bilinmektedir [1].
Tarihi yapıların restorasyonu ve yeni yapıların tasarımıyla ilgilendigi bu dönemde, Osmanlı mimarisinin ilkelerini inceledi ve kendi mimari üslubunu şekillendirdi ve ulusal mimari konusundaki düşüncelerini geliştirdi.
1910’ların başından ölümüne kadar yoğun bir tempoda çalışarak, hem Türkiye’de, yoğunluklu olarak da İstanbul'da, hem de yurtdışında eserler verdi ve mimari çalışmalarında bulundu. Mescid-i Aksa'nın restorasyonu çalışmaları için bir süre için Kudüs'te kaldı ve Türkiye'ye dönüşünde yeni başkent Ankara'da kurulan yeni yapılar üzerinde yoğunlaştı.


Mimar Kemaleddin'in kabri
Mimar Kemaleddin, 13 Temmuz 1927 tarihinde Ankara'da beyin kanaması sonucu vefat etti.
Mezarı Bayezid Camii haziresinde bulunmakta olup, 2007'de yeniden düzenlenerek anısına bir mezar anıtı eklenmiştir [2].
Mimari üzerine görüşlerini de içeren notları İlhan Tekeli tarafından 1997 yılında "Mimar Kemalettin'in yazdıkları" başlığı altında kitaplaştırılmıştır.
Besteci İlhan Mimaroğlu'nun babasıdır.Mimar Kemaleddin Bey, 16. yüzyılda yaşamış ve Beyazıt Camii'nin mimarlarından biri olması muhtemel meslektaşı Kemaleddin ile karıştırılmamalıdır.

HDD (SABİT DİSK) ÇALIŞMA PRENSİBİ -MANTIĞI-


Sabit disklerin çalışma prensibi, kasetli teyplere benzetebiliriz. Her iki durumda da manyetik bir ortama verilerin yazılması söz konusudur. Fakat kasetli teyplerin aksine, sabit disklerde okuma/yazma kafası, verilerin okunup yazıldığı ortama değmez. Sabit disklerde veriler yüksek yoğunluklu alüminyum plakalara yazılır. Manyetik alanlara duyarlı özel bir maddeyle kaplanıp cilalanan bu diskler, dakikada binlerce kere dönebilir. Veriler okuma/yazma kafalarınca, 1 ve0 'lar halinde bu disklere yazılır. Okuma/yazma kafaları saniyede 50 kere hatta daha hızlı olarak. plakaların içine ve dışına doğru hareket edebilen çok özel bir mekanizmaya sahiptir.
Sabit disklerin farklı arama sürelerine sahip olmasının nedenlerinden biri desürücülerin kullandığı kafa hareket mekanizmalarının farklı olmasıdır. Söz konusu kafahareket mekanizmaları iki çeşittir: bantlı olanlar (band stepper) ve bobinli olanlar (voice coil).kafa hareket mekanizması hem bir sürücü karakteristiği, hem de özelliklebir sabitdisk satın alırken önem taşıyan bir güvenirlik meselesidir.
Nispeten ucuz sürücülerde sürücü kafasının disk yüzeyi üzerindeki ileri-geri hareketi, esnek metal şeritler (bantlar) ve dönmeyi sağlayan bir motor aracılığıylagerçekleştirilir. Bu motor, elektromanyetik titreşimler ile harekete geçer. Motor elektriksel olarak uyarıldığında bir tam devrin çok küçük bir bölümü kadar döner. Bu küçük dönme miktarına "detent" adı verilir. Bir tam dönüşte yüzlerce detent bulunabilir. Bu, silindirler arasında gidip gelen sürücü kafasını, bir inçin sadece birkaç binde biri oranında hareket ettirmek için gereken hassas ayarlamanın yapılmasına imkan tanır. Motor mili etrafında ince ve esnek bir metal bant sarılıdır. Motor döndükçe bu bant açılır veya sarılır. Bant hareket ettikçe, bandın iliştirilmiş olduğu sürücü kafası da hareket eder. Denetleyiciden gelen bir uyarı (pulse) motorun bir detent kadar hareket etmesine yol açar. Bu karakterin sonucunda da sürücü kafası bir silindir miktarı yol alır.

IDE NEDİR ? -AYRINTILI AÇIKLAMA-



IDE (Integrated Drive Electronics) bilgisayarın anakartındaki veri yolu ile depolama aygıtları arasında kullanılan standart bir elektronik arabirimdir. IDE IBM’in 16 bitlik ISA yol sistemi tabanlıdır ama ayrıca diğer yol standartlarını kullanan yol sistemlerinde de kullanılabilir.Günümüzde satılan birçok bilgisayar IDE’nin gelişmiş versiyonu olan EIDE’yi (Enhanced IDE) kullanır. IDE kasım,1990’da ANSI tarafından bir standart olarak benimsendi. IDE’nin ANSI ismi ATA’dir (Advanced Technology Atachment). Normal şartlar bir IDE arabirim ile iki tane sabit diskin çalıştırılması mümkündür: Ancak iki entegre denetleyicisinin birinci pozisyonda olmak istemesini engellemek gerekir. Bunu yapmak için sürücülerden biri ana sürücü (Master Drive) diğeri de bağımlı sürücü (Slave Drive)’dır. Bu disk işlemlerinde açık bir hiyerarşi oluşturur. IDE’nin deenetleyici teknolojisinin artan isteklerine cevap vermekte yetersiz kalması nedeni ile EIDE’nin ortaya çıkmıştır. IDE denetleyicisinin üç temel sorunu vardı. 528 MB'’lık depolama üst sınırı vardı. Yani 528 MB’ın üstündeki diskler IDElerle kullanılamazlar. En çok iki disk desteği vardı. Yalnızca iki disk kullanılabilmekte idi. Ve CD-ROM gibi çevre birimlerine destek vermemekte idi. EIDE ile birlikte her bir disk için 8.4 GB’lık disk desteği vardır. Günümüzde bu sınır daha da üste çekilmiştir. 128 GB’a kadar diskler desteklenebilir. 4 tane IDE diski ve CD-ROM kullanılabilir. Bunun için de IDE1 ve IDE2 olarak iki tane arabirim konnektörü kullanılır. Birincil olana Primary ikincil olana da Secondary ismi verilir. Bir konnektörde iki tane disk ve benzeri aygıt kullanılabilir. Bunlar birbirinden Master ve slave olarak biribirinden ayrılır. Böylece bilgisayara takılan disk ve benzeri birimler Primary master, Primary Slave, Secondary Master ve Secondary Slave olarak isimlendirilir. Hiyerarşik düzünde aynen bu şekildedir. EIDE’lerle birlikte Ultra DMA kavramı ile karşılaşmaktayız. Ultra DMA bilgisayarın veriyi sabit diskten bilgisayarın veri yolları ile anabelleğe göndermede kullanılan bir protokoldür. ULTRA DMA/33 protokolü verileri çoğuşma modunda ve 33.3 MBps (Megabayt/saniye) hızında transfer eder. Bu bir önceki DMA arabiriminin iki katı kadar daha hızlıdır.Ultra DMA Sabit disk üreticisi olan QUANTUM ve chipset üreticisi olan INTEL tarafından geliştirildi. Bilgisayarınızın Ultra DMA’yı desteklemesi demek bilgisayarınızın daha hızlı açılması, yeni uygulamaları daha hızlı çalıştırması anlamına gelir. Ultra DMA 40 pinlik bir IDE arabirimi kablosu kullanır. Ultra DMA/33’den sonra Ultra DMA/66 çıktı. Ultra DMA/66 verilerin 66 MBps hızında iletilmesini sağlar. Bu bir önceki Ultra DMA moduna göre iki kat hızlıdır. Ultra DMA/66 80 pinlik IDE kablosu kullanılır. Ultra DMA’nın çoğuşma modunu desteklediği söylenmişti. Çoğuşma modu verilerin normalinden daha hızlı gönderildiği bir veri gönderme kipidir. Çoğuşma kipini gerçekleştiren birçok teknik bulunmaktadır. Veri yolunda, Örneğin çoğuşma modu, bir aygıtın yolun kontrolünü ele almasını ve diğer aygıtların bunu kesmemesini sağlayarak gerçekleştirilir. RAM’de ise Çoğuşma modu bir sonraki hafıza birimi kendisine ihtiyaç duyulmadan getirilerek yapılır. Bu disk cachlerinde kullanılan tekniğin aynısıdır. Böylece veriler daha hızlı iletilirler.

Bütün çoğuşma modlarının sahip olduğu bir karakteristik geçici ve güçlendirilemeyen olmasıdır. Sınırlı zaman dilimlerinde ve özel şartlarda normalden daha hızlı veri transferi sağlarlar. 

SATA NEDİR-NE İŞE YARAR ? -AYRINTILI AÇIKLAMA-



Serial Ata'nın ne olduğunu anlamadan önce, nasıl bir ihtiyaç sonucu geliştirildiği ve şimdi ne durumda olduğundan biraz bahsedelim.

Sabit diskler veya optik cihazlar, diğer bilgisayar donanımları ile iletişim kurmak için arabirimleri kullanırlar. Günümüzde IDE arabirimi anakartın üzerinde geliyor. Hepimizin bildiği master/slave olarak adlandırılan arabirime, iki adet cihaz bağlanabiliyor. Yalnız 40 pinlik bir kablo ile bağlanan bu cihazlara jumper ayarı yapmak gerekiyor. IDE cephesinde gelinen sonraki nokta ise Ultra Ata arabirimi. ATA-2 ile uyumlu olan bu arabirim, saniyede 33 MB'lık bir hıza sahipti. Bu arabirim ile birlikte Cyclical Redundancy Check Error kontrolü getirildi. CRC, yazılması gereken verinin yazmadan önce kontrol edilmesi ve hata bulunursa yazma işleminin tekrardan başlatılması işlemine denir. Bu sayede hız ve güvenirlilik artırıldı. Zamanla bu arabirim de geliştirildi ve sırayla ATA-66 ve ATA-100 arabirimleri geldi. Adlarından da anlaşıldığı gibi bu arabirimlerin hızları 66 MBps ve 100 MBps. Günümüzde yaygın olarak Ultra ATA-100 kullanılıyor. Hatta bazı anakart üreticilerinin Ultra ATA-133'ü desteklemeye başladıklarını görebiliyoruz. Ama IDE arabirimi yerini daha geniş bir desteğe sahip olan Serial ATA'ya bırakıyor.


Serial ATA Nedir?

Serial ATA, masaüstü bilgisayarlardaki, bazı sunuculardaki ve ağa bağlı depolama cihazlarındaki paralel ATAfiziksel depolama arabiriminin evrimleşmiş hali olarak düşünülebilir.

Spesifikasyon daha ince, daha esnek kabloların ve daha az iğne sayılarının kullanılmasına olanak veriyor. Bu da bilgisayar üreticilerinin sistemlerini yönlendirmesi ve kurulması kolay kablolarla tasarlamalarını sağlıyor. Bununla birlikte şu an kullanılan Paralel ATA teknolojisinden daha kolay, daha esnek anakart yönlendirmesini de olası kılıyor.

Serial ATA II ile daha da geliştirilecek olan teknoloji önümüzdeki yılların bilgisayarlarının ihtiyaç duyduğu depolama arabirimlerini sağlamaya aday.Serial ATA Çalışma Grubu şu anda silikon tasarımı, kablo/konektör, depolama gibi konularda dünya lideri olan 80'den fazla üye ile oldukça güçlü bir konumda bulunuyor.



ATA'nın Gelişimi:

SATA/1500 kullanıma hazır İlk zamanlarda bir ATA standardından söz edilmezdi. Çeşitli firmaların tavsiyeleri ve tecrübeleri sonucunda zamanla anakart üreticileri de destek vererek ATA özellikleri geliştirildi. Ardından, ANSI (American National Standarts Institude) tarafından bir standart haline getirildi. Bu gelişmeden sonra Small Form Factor komitesi ATAPI arabiriminde standartlaşmaya gitti. Böylece CD-ROM ve sabitdiskler için ATA kabloları geliştirildi. Bu arabirim sürekli geliştirilerek standartlaştırıldı. Yani amatörce bir yol izlendi. Örneğin çok önemli olan BUS terminasyonu bu standarda sonradan eklendi. En son değişiklik ise, hepimizin bildiği 40 damarlı kablodan 80 damarlı kabloya geçiş ile yapıldı. Bu ekstra damar sayısı yüksek veri transfer hızlarının güvenli yapılabilmesi için geçerli. Çünkü gerilim iletimi ile veri aktarımda sorunlar yaşanabilir. ATA 100 arabiriminin teknolojik gelişmenin sonuna yaklaşması sonucu yeni bir arabirim için kollar sıvandı. Ve sonunda Serial ATA standardı geliştirildi. Bugünlerde birçok veri transfer uygulaması seri bağlantıyı tercih ediyor. Bu da en çok paralel ATA arabirimini etkiliyor. Çünkü saniyede 100 Mbyte'lık bir hız ile veri transferi gerçekleştirebilen bu arabirim teknolojisinin sınırına dayandı. Bu yeni arabirim Ultra Serial ATA 1500 ya da SATA/1500 olarak adlandırılıyor.

Serial ATA'ya Geçiş:

Paralel ATA gelişimini tamamladı Serial ATA, IDE ATA'nın bir sonraki adımı olarak görülüyor.Yeni arabirimi geliştiren grup geçtiğimiz aylarda bu yeni endüstri standardının son rötuşlarını tamamladı. ATA 1.0 olarak adlandırılan bu yeni standart, Intel Developer Forum'da ilgili kişilere tanıtıldı. Yeni standart sayesinde yeninesil sabitdiskler daha yüksek bir performansla çalıştırılabilecek. Intel ve AMD işlemcileri de bu hız artışından faydalanabilecekler. Kablonun ince olması sayesindeyse, kasa içindeki hava sirkülasyonu daha etkili hale gelebilecek ve kasa içi ısı değeri düşebilecek. Bu da sistem kasalarını daha küçük boyutlara indirebilecek. Yeniseri I/O mimarisi, günümüzde kullanılan paralel I/O yapısının yerini aldıktan sonra, optik sürücü/yazıcı ve sabitdisk gibi cihazlara yüksek bir bant genişliği sunacak. Yeni arabirimin bir çok üretici tarafından desteklenmesi de önemli bir avantaj... Örneğin, APT, Dell, Intel, IBM ve Maxtor'un yanı sıra Seagate de buyeni arabirimi ürünlerine entegre etmeye başladı bile.

Serial ATA'nın teknik özellikleri: SCSI arabirimine rakip

Bu teknolojinin performans değerlerinin ne olduğu hakkında çok net bilgi yok. Serial ATA'nın teorik olarak saniyede 600 Mbyte'lık bir veri transfer oranına ulaşılması gerekiyor. Buna karşın, arabirimi geliştiren grup, veri transfer hızının en az saniyede 150 Mbyte olacağını garanti ediyor.
Serial ATA, piyasada bulunan işletim sistemleriyle ve yazılımlarla uyumlu olmakla kalmıyor, master/slave konseptini de destekliyor. Bunu Paralel ATA'nın BUS topolojisi ile karıştırmamak gerek. Bu arabirim, daha çok yıldız topolojisine benziyor. Çünkü yıldız topolojisinde de olduğu gibi sistemler bire bir bağlanıyorlar. Ayrıca veri iletimi ve gönderimi, farklı veri yollarından yapılıyor. Nedeni ise, LVDS'nin, yani simetrik veri iletim tekniğinin kullanılması.



Kablo bağlantılardaki değişiklik: Kablo karmaşasına son

Paralel veri iletiminde hız sadece kısa mesafeli uzaklıklarda etkiliydi.Uzun mesafelerle veri iletimi gerçekleştiriliyor, ama hız önemli derecede düşüyordu. Bunun nedeni ise, bit sayılarının uzun mesafede rasgele hızlarda gitmesi ve bundan dolayı bir karmaşanın meydana gelmesiydi. Ayrıca, 40 veya 80 iğneli paralel kablolar kalın olduklarından dolayı, yeterince esnek bir yapıda değillerdi. Bu nedenle de, kasanın içindeki hava sirkülasyonunu da etkiliyorlardıYeni bağlantının bir diğer özelliği de, paralel bağlantıdan alıştığımız kalın kablo yerine çok daha ince bir kablo kullanılması.

Dolayısıyla yeni bağlantının pin sayısı da diğer bağlantıya göre daha düşük. Serial ATA için 6 ya da 8 damarlı bir kablo yeterli. Paralel kablolarda bu damar sayısı 40 idi, hatta Ultra ATA 66 ve 100'lerin çıkması ile birlikte damar sayısı da 80'e çıktı. Seri bağlantıda zaman gecikmesinin yaşanması mümkün değil. Çünkü seri bağlantıda, paralel bağlantının aksine sinyal iletimi tek bir kanaldan yapılıyor. İğne sayısının düşük olduğu bu bağlantıda, ses kartı ile CD-ROM arasında bağlanan kablo gibi incecik bir kablo kullandığından dolayı, hava sirkülasyonu da olumsuz yönde etkilemiyor.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, aşağıdaki resimde sol tarafta klasik 80pin ATA133 kablosu, sağ tarafda ise 7pin Serial-ATA kablosunu görebilirseniz. İncelen bu kablolar sayesinde kasa içinde daha iyi hava sirkülasyonu ile daha sağlıklı bir soğutma ve daha derli toplu sistem dizaynları yapmak mümkün. Şuan ki ATA133'ün 133MB/s'sine karşılık Serial-ATA'nın 150MB/s'si arasında bant genişliği olarak önemsenebilecek bir fark yok. Ancak Serial-ATA teknolojik olarak çok daha fazla avantaja sahip.

BİLİNMEYEN İLKLER (GERÇEKLER)

• İlk kağıt fabrikasını kuran alim İbni Fazıl 
• Kızamık ve çiçek hastalığını keşfeden; alim Razi 
• Mikrobu ilk tanımlayan alim Akşemseddin 
• Cüzzamı bulan alim... İbni Cessar 
• Vebanın bulaşıcı olduğunu bulan alim İbni Hatip 
• Verem mikrobunu bulan alim Kambur Vesîm 
• Retina tabakasını bulan alim İbni Rüşd 
• İlk göz ameliyatını yapan alim Ammar 
• İlk kanser ameliyatını yapan alim Ali bin Abbas 
• Küçük kan dolaşımını bulan alim İbnünnefis 
• İlk Tabipler odası başkanı Ali bin Rıdvan 
• Sıfırı ilk kullanan alim Harizmi 
• Trigonometriyi ilk bulan alim Battani 
• Tanjant, kotanjant ve kosekantı ilk kullanan alim Ebul Vefa 
• Trigonometri kitabını yazan alim Nasiruddin Tusi 
• İlk trigonometrik dönüşüm formülünü bulan alim İbni Yunus 
• Binom formülünü ilk bulan alim Ömer Hayam 
• İlk difransiyel kitabını yazan alim. Sabit bin Kura 
• Ondalık kesiri ilk bulan alim Gıyaseddin Cemşid 
• İlk usturlabı yapan alim Zerkali 
• Dünyanın döndüğünü keşfeden ilk alim Biruni 
• Dünyanın çevresini ilk ölçen alim Musa kardeşler 
• Güneşin yüzündeki lekeleri ilk bulan alim Fergani 
• Yıldızların yer ve açıklıklarını ölçen ve ilk cetveli geliştiren alim Cabir bin Eflah 
• İlk otomatik kontrol sistemleri tasarlayan alim Ahmet bin Musa 
• Sibernetiği ilk kuran alim İsmail-El Gezeri 
• İlk optik temellerini koyan alim İbni Heysem 
• Sesin.fiziki açıklamasını ilk yapan alim Farabi 
• İlk torna tezgahını yapan alim İbni Karara 
• Kanatlarla uçan ilk alim Hazerfen Ahmed Çelebi 
• İlk uçağı yapan alim Ebu Firnas 
• Yer çekimini ilk bulan alim Razi 
• Sarkaçlı saati ilk yapan alim İbni Yunus 
• Maddelerin özgül ağırlığını ilk hesaplayan alim Hazini 
• Atomun parçalanabileceğim ilk bulan alim Cabir bin Hayan 
• Gök kuşağını ilk açıklayan alim Kutbettin Şirazi 
• İlk kimya laboratuarını kuran alim Cabir 
• Saf alkolü ilk elde eden alim Razi 
• Fosforu ilk bulan alim Beşir 
• Havan topunu ilk bulan alim Fatih Sultan Mehmed 
• İlk kıta seyahatnamesini yazan alim İbni Battuta 
• İlk dünya haritasını çizen alim Mürsiyeli İbrahim 
• İlk ecza kitabını yazan alim İbni Baytar 

CANLI MAÇ SONUÇLARI


powered by macsonuclari.net

DİZİLERİ VE TEKRARLARINI İZLE

http://canlidizi.com/
http://www.canlidizitr.com/
http://diziler-izleyin.com/
http://canlidizitr.blogspot.com/

TC KİMLİK NO İLE SSK SORGULAMA

SSK SORGULAMA 1
SSK SORGULAMA 2

AUTOCAD İNDİR-RESİMLİ ANLATIM


İNDİR
İNDİR
İNDİR

CIO-CEO-CTO-CMO GİBİ KAVRAMLAR NEYİ İFADE EDER ?

CEO (Chief Executive Officer) İcra kurulu başkanı

CIO (Chief Information Officer) Bilgi sistemleri grubu başkanı

CTO (Chief Technology Officer) Teknolojiden sorumlu başkan

CISO (Chief Info Security Officer) Bilgi güvenliğinden sorumlu başkan

CFO (Chief Financial Officer) Finans grubu başkanı

CLO (Chief Legal Officer) Hukuk grubu başkanı

CGO (Chief Growth Officer) Genişlemeden sorumlu başkan

COO (Chief Operations Officer) Operasyonlardan sorumlu başkan

CMO(Chief Marketing Officer) Pazarlama ve satış grubu başkanı

CAO (Chief Advertisement Officer) Reklam ve medya grubu başkanı

WEB SİTELER İÇİN HİT NEDİR ?

Tekil hit nedir?

Sitenize giriş yapan ziyaretçi sayısınız belirler.

Çoğul hit nedir?

Sitenize giriş yapan ziyaretçilerin sitenizi kaç kez giriş yaptığıunı gösterir. Bir ziyaretçi sayfaya ikinci kez giriş yaptığında tekil hit sabit kalıp çoğul hit artmaktadır.

Tekil hit: Siteye kaç kişi girdiyse onu yazar.
Çoğul hit: Bir kişi siteye birden fazla defa giriyosa her girişini yazar.

Yani birisi siteye günde 5 defa girdiyse tekil hit olarak 1 artar çoğul hit olarak 5 artar.

Site Trafiği Nedir?

Web site trafiği o anda web sitenizde kullanılmakta olan veri transferleridir.Bir başka deyişle bant genişliği (Bandwith) olarak adlandırılır.

Örneğin;web sitenizden herhangi bir download işleminin yapılması,bir resmin yada yazının gösterilmesi veya ziyaretçilerin sayfalarınızı ziyaret etmesi gibi işlemler artık bant genişliğinizden harcamanız anlamına gelir.

Web site trafiğinin oluşturulma sebebi web sitelerinin sunucuları zorlamaması veya sunucular için yorucu işlemler oluşturmaması için düşünülmüş veri transfer sınırlamamasıdır.

Aylık veya günlük belirli oranlarda ziyaretçi sağlamanız wen sitenize sabir trafik yaratmanız anlamına gelir.

Bir web sitesi aylık trafiği aştığı anda,sınırı aşılan trafik limiti nedeni ile web sitesi ulaşılamaz hale gelir.

Bu neden ile aylık trafig limitinize göre web sitenizi dizayn edip ziyaretçi stratejilerini buna oranla geliştirmelisiniz. Bunlara rağmen bütün web siteleri aylık trafig gereksimine ihtiyaç duyarlar.Çünkü Alexa veya Google arama motoru gibi internet üzerinden arama yaptıran firmaların web sitenize puan/hit verme algoritmalarından bir çoğu bunlara göre geliştirilmiştir.

Eğer arama motorlarından hit almak ve arama sonuçlarında web sitenizi üstlere çıkarmak istiyorsanız web sitenize trafik sağlamalısınız.

WİNDOWS 7 SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ

ÇÖZÜM 1
ÇÖZÜM 2
ÇÖZÜM 3

TIKLAMA BAŞINA ÖDEME SİSTEMİ


Google tabii ki bu kategoride bilinen en meşhur isim. Ama başkaları da var. Temel anlamda yapmanız gereken şey oldukça basit. Sisteme üye olup size verilecek olan kodları kendi sayfanıza yapıştırmanız yeterli. Ardından sistem resim veya düz metin olarak web sitenizdeki konuyla ilgili olan reklamları döndürmeye başlayacaktır. Siteniz üzerinden tıklanacak her reklam karşılığında da para kazanacaksınız.

Bu tip reklamlardan daha fazla para kazanmanın yolu sitenizin genel ziyaretçi trafiğiyle ve daha da önemlisi "tıklanma/gösterilme oranı" (click through rate) ile "tıklama başına maliyet" (cost per click) değerleriyle alakalıdır.

Tıklanma oranının artması ise web sitenizin tasarımıyla ve içeriğiyle doğrudan bağlantılıdır. Edinilen tecrübelere göre tasarımı iyi olan bir sitede içeriğe gömülmüş reklamlar konuyla bağlantılıysa tıklanma da artıyor.

Öte yandan reklam veren bir kullanıcı için emlak, finans, eğitim gibi konuların reklam bedelleri daha fazlayken, mesela teknoloji üzerine olan reklamlara ödeyecekleri bedel daha düşük oluyor. Sitesine bu reklamları alan kullanıcının konuyla bağlantısı ise sistemden alacağı yüzdeyle alakalı. Sistem, reklam veren kişiden aldığı paranın belirli bir yüzdesini reklam alan siteye veriyor. Bu da sizin kazanacağınız para anlamına geliyor.

Site trafiğinize bakacak olursak, eğer bir kullanıcı sayfalarınızı arama motorları üzerinden bulduysa reklamlarınıza tıklama olasılığı da yüksek demektir. Çünkü bu kişi bir konu veya kelime arayarak size geliyor. Diğer yollarla sayfanıza gelen ziyaretçilerin reklama tıklama oranı ise oldukça düşük kalacaktır.

İNTERNETTEN NASIL PARA KAZANILIR


Çoğu kişi internetin de yardımıyla oturduğu yerden para kazanmayı ister. Ancak bunu çok azı başarabilir. Bugüne kadar pek çok yerde bir web sitesi açıp ayda birkaç yüz dolar para kazanabilen kullanıcılarla karşılaşmış olabilirsiniz.

Tam da bu noktada akıllara "madem internetten kazanılıyor, neden herkes bu işe girmiyor?" türünde bir soru gelebilir. Cevabı aslında basit. İnternetten para kazanmanın pek çok yolu var. Ama bu yolları kullanarak sabit bir gelir elde etmek veya daha çok kazanmak için biraz özveri gerekiyor. Kısacası herkes aynı özveriyi göstermiyor. Yani bir siteden para kazanabilmek ile o siteden kazanılan miktarı artırmak farklı şeyler. Bu yüzden örneğin Google reklamlarına üye olarak ilgili kodları sitenize koymak para kazanmak için atılmış bir adımdır. Ancak daha çok para kazanmak için yeterli değildir. Yapılması gereken bazı işler vardır.

Reklamlar veya içerikler yardımıyla açılan bu gelir kapısına siz de dahil olmak isterseniz derlediğimiz listeye göz atmanızda fayda var. Hemen belirtelim burada aktaracağımız tüm modeller dünya üzerinde internetten nasıl para kazanıldığı konusundaki yeni eğilimleri aktarmak amacıyla hazırlandı. Bir kısmı Türkiye için geçerli sistemler değiller.

Elbette listenin tamamı bu kadarla sınırlı da değil. Yazıda göremediğiniz ve bildiğiniz farklı yollar varsa yorum bölümüne ilgili adresleri ve kısa açıklamasını yazarak içeriğe siz de katkıda bulunabilirsiniz. Böylelikle daha güncel ve geniş bir listeye ulaşmış oluruz.
http://www.chip.com.tr/