Bu Sitede Ara

RADYO DİNLEYİN



Bu Site BetuL-Fm.Com AyrıcaLığı ILe BetuL-Fm.Com un Linkini Taşımaktadır!

T11 MaxiPhone


Turkcell T11 389 TL’ye üstelik World Kart’a özel peşin fiyatına 12 taksitle;

3 ay boyunca her ay;
Her yöne 250 dakika
250 MB İnternet
Mobil TV
Toplam 50 şarkı hediyesiyle.

Üstelik Türkiye’de ilk kez Turkcell’le üçlü aksesuar seti ile.

Ayrıca Turkcell T11 sahipleri, Turkcell Cep-T Cüzdan uygulaması ile Türkiye'de ilk kez cep telefonları ile KGS gişelerinden geçiş yapabilecekler.
Daha Fazla Bilgi
​Peşin fiyatına almak isterseniz:

En hızlı Tarayıcı Hangisiddir..?



Performans ölçüm yazılımlarıyla bilinen Futuremark şirketi, yalnızca internet tarayıcı performanslarını hedef alan Peacekeeper adlı yazılımının yeni versiyonunu yayınladı. PC, Mac, akıllı telefonlar ve tabletlerdeki tarayıcı hızını ölçen yazılım, Chrome'u şampiyon ilan etti.
Techno-Labs'in aktardığına göre PC ve Mac’te yapılan sonuçlara göre Google’ın Chrome’u en hızlı tarayıcı oldu. Chrome’dan sonra sırayla Opera, Firefox ve Internet Explorer geliyor. Apple Safari ise en yavaş Internet tarayıcısı oldu.

Akıllı telefon ve tablet statüsünde yapılan testlere göreyse tarayıcı en hızlı Apple’ın iPad 2 tablette çalışıyor. Samsung’un Galaxy Tab 10.1 tableti ikinci olurken, onu Acer Iconia W500, iPhone 4S ve Samsung Galaxy S2 takip ediyor.

ASTROLOJİ


ASTOLOJİ İLE İLGİLİ HERŞEY İÇİN TIKLAYINIZ.....
EN GÜNCEL KARİKATÜRLERE BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ....

ASGARİ ÜCRET HAKKINDA HERŞEY

ASGARİ ÜCRET HAKKINDA TÜM BİLGİLERE BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ....

EN GÜNCEL HABERLER


BURAYA TIKLAYARAK TÜM GÜNCEL HABERLERE ULAŞABİLİRSİNİZ....

2012 MODASI

2012 MODASI BURADA

2012 GELİNLİK MODELLERİ


2012 yılına çok az bir zaman kala gelinlik modelleri görücüye çıkmaya başladı.Gelinlik üreticisi firmalar ön koleksiyonları ile birlikte tüm ürünlerini gelin adaylarının beğenisine sunuyorlar.Bu sayfada 2012 yılına ait yeni tasarımları bulabilirsiniz.Modellerin özel dikimi için 0 216 337 81 11 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.(Kadıköy/Istanbul)

2012 RESMİ TATİL GÜNLERİ

TATİL GÜNÜNÜN İSMİ SÜRE AY GÜN
YILBAŞI 1 GÜN 1 OCAK PAZAR
ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI 1 GÜN 23 NİSAN PAZARTESİ
EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ 1 GÜN 1 MAYIS SALI
ATATÜRK'Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI 1 GÜN 19 MAYIS CUMARTESİ
RAMAZAN BAYRAMI ARİFESİ 1/2 GÜN 18 AĞUSTOS CUMARTESİ
RAMAZAN BAYRAMI 1. GÜN 19 AĞUSTOS PAZAR
RAMAZAN BAYRAMI 2. GÜN 20 AĞUSTOS PAZARTESİ
RAMAZAN BAYRAMI 3. GÜN 21 AĞUSTOS SALI
ZAFER BAYRAMI 1 GÜN 30 AĞUSTOS PERŞEMBE
KURBAN BAYRAMI ARİFESİ 1/2 GÜN 24 EKİM ÇARŞAMBA
KURBAN BAYRAMI 1. GÜN 25 EKİM PERŞEMBE
KURBAN BAYRAMI 2. GÜN 26 EKİM CUMA
KURBAN BAYRAMI 3. GÜN 27 EKİM CUMARTESİ
KURBAN BAYRAMI 4. GÜN 28 EKİM PAZAR
CUMHURİYET BAYRAMI 1,5 GÜN 28 EKİM
29 EKİM PAZAR
PAZARTESİ

İETT OTOBÜS SAATLERİ..

TÜm Otobüslerin Kalkış Saatleri buLunur.. Tek yapmanız gereken aşağıdaki linke tıklamak.....


Kalkış Saatleri için Tıklayınız..

CClear İndir...

                                               CCeaner İndir


Açılımı Crap Cleaner olan yazılım adından da anlaşılacağı üzere sisteminizdeki gereksiz dosyaları silerek daha kararlı ve dolayısıyla hızlı bir bilgisayara kavuşmanızı sağlıyor. Bu küçücük yazılım o kadar iyi işler çıkartıyor ki şaşırmamak elde değil. Gelin yazılımın temel özelliklerine birlikte bakalım:

Facebook Zaman Tüneli İptal Etmek...!

Facebook’un zaman tünelini kullanmak istemeyenleri bu uygulamayı nasıl kapatacaklarını ve iptal edeceklerini anlatıyorum.
Facebook tarafından geliştirilen “Zaman Tüneli” (Timeline) uygulaması deneme (beta) yayın sürecini doldurdu ve resmen kullanıma geçirildi. Bu yeniliğin daha önce denemek isteyenler için bir yazı hazırlamıştım. Ancak siz kullanmaya başlamış ancak iptal etmek istediğinize göre o tanıtım yazısına pek de ihtiyacınız yok gibi.


NASIL İPTAL EDERİM?
www.developers.facebook.com/apps adresine giriş yapıyorsunuz. Açılan sayfada kullanmakta olduğunuz uygulamarın yer aldığı bir liste yer alacak. Bu listeyi sayfanın sol tarafındaki bölümden görebilirsiniz. Burada Facebook Zaman Tüneli ( Time Line ) uygulamasını bulun sağ üstte yer alan “Uygulamayı Düzenle” butonuna basın. Alt kısımda “Uygulamayı Sil” seçeneği mevcut. Buraya da bastıkran sonra oluşturtuğunuz sözkonusu uygulama silinir ve kısa bir süre sonra profilinizi eski hale getirmiş olursunuz.
Yan menüde “no apps found” ( hiç bir uygulama bulunamadı) yazıyor ise uygulama profilinizde yok ya da silinmiş demektir.

Windows 8 Hakkında Her Şey!

Sonunda Windows 8 ortaya çıktı. Amerika'da düzenlenen etkinlikte, Windows 8'i görmek ve test etme imkanı bulduk. İlk izlenimlerimizi, bu yazıda detaylarıyla paylaşıyoruz.

 

13/09/2011 19:05

GOOGLEDE EN ÇOK ARANANLAR LİSTESİ

Google, yükselen aramalar listesi Zeitgeist’ın Türkiye 2011 sonuçlarını açıkladı. Muhteşem Yüzyıl, en çok arananlar arasında ilk sırada yer aldı.

Google Zeitgeist’da, yılın en hızlı yükselen 10 sorgusuyla birlikte 2011′in ruhunu yakalayabilmek amacıyla milyarlarca Google nmış, aması incelendi. Google tarafından her yıl, yıl içinde aramalarda yükselen trendlerin açıklandığı Zeitgeist , bu yıl da 2011 yılının en önemli olayları ve en son trendlerini gözler önüne serdi.

2012 YILI TV FREKANSLARI

Türksat Otomatik tarama ve Teleteks kanalının parametreleri şu şekildedir:

• Frekans= 11844 MHz
• Polarizasyon: Dikey (Vertical)
• Sembol oranı (Symbol Rate): 2222 Ksymb, FEC:3/4
TÜM FREKANSLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
Türksat otomatik arama frekansı, türksat otomatik arama.

ÖNEMLİ TELEFONLAR

DEVRE TAHSİS 100
ARIZA TAKİP 101
ARIZA İHBAR 102
ALO DOKTORUM YANIMDA 113
ZEHİR DANIŞMA 114
ULUSLARARASI KAYIT 0800 314 01 15
BİLİNMEYEN NUMARALAR DIAL-UP ERİŞİM 117
BİLİNMEYEN NUMARALAR DANIŞMA 11811
POSTA KODU DANIŞMA 119
TELEFON ARIZA 121
ANKESÖR ARIZA 121
TELEKS ARIZA 121
DATA ARIZA 121
KABLO TV ARIZA 126
ÇAĞRI 133
YERİNDE OLMAYAN ABONE 444 1 134
UYANDIRMA 444 1 135
FONO TEL 141
TTNET 145

OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİ

OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİ
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
Cahit Sıtkı TARANCI

NASREDDİN HOCA

Türk halk bilgesi. Halk dilinde, duygu ve inceliği içeren, gülmece türünün öncüsü olmuştur.

Sivrihisar'ın Hortu yöresinde doğdu, Akşehir'de öldü. Babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi, annesi aynı köyden Sıdıka Hatun'dur. Önce Sivrihisar'da medrese öğrenimi gördü. Babasının ölümü üzerine Hortu'ya dönerek köy imamı oldu. 1237'de Akşehir'e yerleşerek, Seyyid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim'in derslerini dinledi. İslam diniyle ilgili çalışmalarını sürdürdü. Bir söylentiye göre medresede ders okuttu, kadılık görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, sonradan bu ad Nasreddin Hoca biçimini almıştır.

AŞIK VEYSEL

Veysel Şatıroğlu veya bilinen adıyla Âşık Veysel (d. 25 Ekim 1894, Şarkışla, Sivas - ö. 21 Mart 1973), Türk halk ozanı. Avşar boyunun Şatırlı obasına mensuptur.

Sivas ili Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğan Âşık Veysel, 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucunda iki gözünü kaybetti. Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı sazla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı.1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başladı.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır.

Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yöntemi gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (1944) , Sazımdan Sesler (1950) , Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.

SAĞLIK SİGORTASI ÖDEMEYENE 212 TL CEZA !!

İşsiz adam her ay nasıl prim ödeyecek,bu kanundan kaç kişinin haberi var.

http://ekonomi.milliyet.com.tr/saglik-sigortasina-basvurmayan-borclu-olacak/ekonomi/ekonomidetay/03.01.2012/1483755/default.htm




Sağlık sigortasına başvurmayan borçlu olacak
1 Ocak'ta başlayan uygulama ile herkes sağlık güvencesine kavuştu. Ancak sosyal güvenlik kapsamında olmayanların bir an önce genel sağlık sigortasına başvurması büyük önem taşıyor. Aksi halde gelirlerine bakılmaksızın 212 TL'lik borç çıkarılacak.
03 Ocak 2012 - 09:53


Son yıllarda sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde birbiri ardına uygulamaları hayata geçiren Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu, bir ilke imza attı. Yeni uygulama ile nüfusun tamamı sağlık güvencesi kapsamına alındı.

Önceki günden itibaren 74 milyon nüfus, artık zorunlu genel sağlık sigortalısı oldu. Kişilerin kendi isteğine bakılmaksızın tamamı, genel sağlık sigortası kapsamına alındı. Hiç kimse 'ben devletin sağlık güvencesini istemiyorum' deme hakkına sahip değil. Sosyal güvencesi olmayanların genel sağlık sigortasına başvurması zorunlu. Bu kapsamda 1,7 milyon kişi var. Bu kişilerin bir ay içinde başvuru yaparak genel sağlık sigortalısı olması gerekiyor. Aksi takdirde ailedeki her kişi için aylık en yüksek tavan olan 212 TL prim borcu çıkarılacak. Bu bir kereye mahsus da olmayacak. Her ay aynı prim borcu işlemeye devam edecek. Bu nedenle sosyal güvencesi olmayanların bir an önce genel sağlık sigortasına başvurması gerekiyor.

GÜNCE BLOG YAZARAK PARA KAZANMAK


Aslında bir günce yazmak, bu günceye ziyaretçi trafiği getirmek, günce popüler olduktan sonra ziyaretçilerden maksimum parayı kazanmak her biri başlı başlına uzun uzun anlatılıp konuşulacak birer konu. O nedenle bu başlık altında bence özellikle internette henüz başlangıç seviyesinde olanlar için çok güzel bir ilk adım olabilecek günce yazmanın genel hatlarını ve başarılı olan bir günceden nasıl para kazanılabileceğini anlatacağım.

Şimdi aklınıza şöyle bir soru gelebilir: “Sen hiç günce yazarak para kazandın mı da bize öğreteceksin?”. Merakınızı hemen gidereyim (tabi eğer merak ettiyseniz). Evet, aslında internette para kazanma yöntemlerinin neredeyse hepsi ile geçmişte bir yerlerde karşılaştık ve şundan emin olabilirsiniz ki hepsinden de para kazandım. Şu anda yazdığım bloglarda ana hedefim para kazanmak değil, sadece tecrübelerimi paylaşmak çünkü bana çok daha fazla para kazandıran işlerim var

Şimdi blog yazmak size göre mi bundan emin olmanız lazım.

BLOG YAZMAK BENİM İÇİN UYGUN BİRŞEY Mİ?

Maymun iştahlı biri miyim?, bıkmadan usanmadan, düzenli bir şekilde blog yazabilir miyim? (consistency)

Öncelikle günce yazmak sizin için doğru bir seçim mi? Çünkü internette başlayan milyonlarca günce yani blogdan birçoğu devam etmiyor ve öylece kapanıp gidiyor. İlk heves ve heyecanla başlatılan birçok blog düzenli yazı yazılmaması ve yeterli internet pazarlama yöntemleri uygulanmaması nedeni ile yok olmaya mahkum kalıyorlar. Evet ben çok hevesliyim ancak geçici heves değil, düzenli yazacağım, planlı olacağım, bunu bir iş gibi göreceğim diyorsanız okumaya devam edin. Yok ben acaip üşengeç biriyim, kesin sıkılırım bir iki hafta yazdıktan sonra diyorsanız bence hiç vaktinizi kaybetmeyin, çünkü internette para kazanmanın birçok yöntemi var, size uygun olan bir yöntem bulacaksınız.

Yazdığım yazılar insanların ilgisini çeker mi? Yazı yazma yeteneğim var mı?

Yazı yazma yeteneği illa ki Orhan Pamuk gibi yazı yazabilmek anlamına gelmez. Blog adı üstünde bir güncedir. Bir hobiniz hakkında yazabilir, günlük hayatınızda olan bitenleri anlatabilir ya da uzman olduğunuz çok teknik bir konuda yazabilirsiniz. Önemli olan sürükleyici yazabilir misiniz? Sizin yazılarınızı okuyan birisi birşeyler kazanır mı? Bu memnuniyet olabilir, bir tebessüm olabilir, ya da çok güzel bilgiler olabilir. İyi yazmak illa çok düzgün bir dil ile yazmak değildir. Önemli olan boş değil DOLU yazmaktır. Benim günlük takip ettiğim blogların birçoğunda yazım dili çok kötü ancak yazanlar işinin uzmanı ve bana hergün dolu dolu bilgi veriyorlar ve listemin başındalar. Olayın mantığı budur, kapish? (bkz berbat türkçeme, ama sen hala okuyorsun:) )

Aslında birçok farklı faktör sizin iyi bir günce yazarı (blogger) olup olamayacağınızı belirleyebilir. Ancak ben daima çok fazla düşünüp, çok fazla plan yapmaktansa işe başlamaktan yana bir mentaliteye sahibim. Bu nedenle eğer yukarıda belirttiğim iki ana madde size uygunsa hiç durmayın ilk blog’unuzu hazırlayın derim.

KARAR VERDİM BEN VARIM AMA İLK BLOG DENEMEM BU, NASIL BAŞLAMALIYIM?

Blog ismi ve alan adına (domain name) karar verin

Bundan önce ne üzerine yazacağınıza karar verdiğinizi varsayıyorum. Bu çok ama çok önemli bir konu. Çünkü bugün hoşunuza giden bir konuyu bir ay sonra yazmak istemeyebilirsiniz. O nedenle daha geniş bir konuyu kapsayacak isim tercihi doğru olabilir. Ya da kendi konunuzda uzmansanız, isminizi kullanmayı tercih edebilirsiniz.

Örneğin ben Beynimdeki Fırtına’yı kurmadan önce birkaç hafta aklıma takılmıştı bu konu, Türkçe bir blog yazmak istiyordum, amacım belliydi, bildiklerimi ve Amerika’da kendi sektörlerimde takip ettiğim konuları ve tecrübelerimi Türkçe olarak paylaşmaktı. Tonuma karar verdim, bu da çok önemli, amacım bu blogda samimi ve kişisel blog tadında yazmak, ve bir profesyonel blog tarzından uzak samimi ve kişisel bloga yakın bir ton yakalamaktı. Bir nevi beyin fırtınası olacaktı bu blog benim için. Ancak tahmin edersiniz ki beyinfırtınası.com dolu bir alan adı idi ben de girişimciliğin bana paket olarak sunduğu yaratıcılığımı kullanarak beynimdekifirtina.com alan adını tercih ettim.

Hangi konularda yazacağınıza ve tonunuza karar verdikten sonra alan adını alın derim. Ben şahsen alan adlarını satın almak için NameCheap adlı bir servis kullanıyorum. Yıllık .com uzantılı bir alan adı (domain name) kirası $8.88 olması lazım. Alan adını aldıktan sonra blogunuzu host edeceğiniz bir sunucuya ihtiyaç var. Artık web hosting bulmak çok kolay, bilinen ve kaliteli firmalar ona göre ücret alırlar. Ancak imkanınız varsa ben daima kaliteli bir hosting firması ile çalışmanızı öneririm.

Blog Platformunu Seçin

Türkçe blog platformları ile ilgili hiçbir fikrim olmadığı için yorum yapamayacağım, ancak yorumlarınızı ve tavsiyelerinizi eklerseniz sevinirim. Ben şu ana kadar blogspot ve wordpress kullandım bloglarımda. Şu anda olmazsa olmazlar listemde wordpress var. Sanırım WordPress.org adresine Türkiye’den ulaşım mahkeme kararı ile engellenmiş. Sizden WordPress Türkiye sayfasından indirin ve kurun blogunuzu, eğer kurulum aşamasında sorunuz olursa sorun yardımcı olurum seve seve.

Blog Tamam, e peki okuyucular nerede?

Öncelikli tavsiyem blogunuzu kurup birkaç konu yazdıktan sonra Google Sitemap hazırlayıp submit etmeniz, daha sonra bazı popüler social marketing sitelerinden link almanız. Örneğin blograzzi‘ye blogunuzu ekleyin, benzer servisler kullanın. Tanıdığınız blogger arkadaşlarınız varsa, onlara sizin blogunuza link vermesini rica edin.

Unutmayın hedefiniz dolu dolu içerik yazmak ve gelen ziyaretçinin blogunuzu favorilerine eklemesini sağlamak.

Benim şiddetle tavsiyem blogunuz belli popularite kazanmadan para kazanma kısmını düşünmeyin. Çünkü bir blogu monetize etmek (paraya çevirmek sanırım türkçesi) başlı başına bir konu ve ayrı bir konu olarak yazacağım.

Bir blog yazarak para kazanmanın en ama en önemli kısımları yukarıda belirttiklerim. Kaliteli içerikli bir blog hazırlamak ve düzenli okuyuculara sahip olmak.

Bu konu ile ilgili yazacağım ayrı bir başlıkta blog ziyaretçilerinizden para kazanmanın ayrıntılı yöntemlerini anlatacağım. Size klasik internette bulabileceğiniz Google Adsense ekleyin köşeyi dönün tarzında eski ve bilinçsiz örnekler vermeyeceğime söz veriyorum.

Hadi daha ne duruyorsunuz, blogunuzu hazırlamadınız mı henüz?

10 DAKİKADA SES GETİRECEK BLOG YAZISI NASSIL YAZILIR ?


Blog yazma ile ilgili çok fazla yazı yazmadım burada, ama blog yazarak para kazanılır dedim ve Blogger’lık ileride çok prestijli bir meslek olabilir dedim.

Tabi bu yazıları yazdıktan sonra birçok blog yazarından emaillar aldım. Birçoğu pozitif yorumlar, genel sorular, nasıl para kazanabiliriz tarzı yol gösterme talepleri idi.

Ancak gerek Türkiye’de gerekse ABD’de düzenli blog yazanların yaşadığı en büyük ortak sorunlardan birisi blog yazarken çok vakit kaybetmek. Bu nedenden dolayı da düzenli blog yazamamak.

Bazıları para kazanmak amacı ile blog yazar ve bir blog yazısı için harcanan saatler nakit olarak geri dönebilir. Ancak bu blog örneği gibi kişisel blog yazanlar için her gün bir blog yazısına saatler harcamak ekonomik olarak çok lüks bir durum.

Bu durumda önünüze iki alternatif çıkar, ya bu benim kişisel blogum, istersem bir sene yazmaya ara veririm, ama yazarsam uzun ve kaliteli yazılar yazarım dersiniz, ya da arada kısa da olsa blogumu güncel tutmalıyım ve okuyucu kitlem ile kopmamalıyım dersiniz.

Şahsen bir senenin üstünde kişisel blogumu güncellemediğim oldu ve bunu çok yoğun olduğum bahanesi ile kendime açıkladım. Burası benim kişisel blogumdu ve kişisel markamın olduğu bir blogda kalitesiz hiçbir yazı olamazdı.
Sadece Uzun Blog Yazısı mı Kalitelidir?

İyi araştırılmış, uzun ve kaliteli bir blog yazısının kalitesini kimse tartışamaz.

Birkaç gün önce Groupon modeli ve Grup Alışveriş Siteleri üzerine üç yazılık bir blog yazı dizisi hazırladım. Bu üç yazıya toplamda sanırım 15-20 saat vakit harcadım. Bu sürenin içinde ön araştırma, yazıların yazılması, kontrol edilmesi ve grafiklerin eklenmesi var. Son yazım Grup Alışveriş Sektörünün Geleceği tek başına 3200 kelime civarı bir içeriğe sahip.

Blog yazanlar iyi bilir. 500 kelimelik bir blog yazısı uzunluk olarak gayet kıvamında bir yazıdır. Kişinin yazı tarzına göre 300 kelimede de çok şey anlatılıp, paylaşılabilir. Ancak ayrıntılı bir sektörel analiz yapıyorsanız bu yazı kesinlikle 500 kelime ile doyurucu bir yazı olmaz.

Ama ben dahil, birçok bloggerın yaptığı en büyük hata, daima bu şekilde uzun, ve içeriği yoğun yazılar yazmamız gerektiğini düşünmemiz.

Bu arada Grup Alışveriş Sektörü ile ilgili yazdığım yazı doğal olarak hem çok okundu, hem de sosyal medyada çok paylaşıldı.

Bu tarz uzun bir yazının çok okunması ve paylaşılması, kısa bir yazıda bu başarıya ulaşamayacağımı mı gösterir? Hemen başka bir örnek ile bu soruya cevap vermeye çalışayım.
10 Dakikada Yazdığım Bir Blog Yazısı

20 Ekim’de grup alışveriş yazılarımın üçüncüsünü yayınladım ve 21 ekimde daha kısa ve öz bir yazı yazmak için bilgisayar başına oturdum.

Hedefim çok kısa, ama paylaşmak istediğim önemli noktayı çok net sunabilecek bir yazı yazmaktı, ve Sosyal Medya Takibi Nasıl Yapılmaz adlı yazımı kaleme aldım.

Bu yazıyı yazmak tam 10 dakikamı aldı. Bu 10 dakikaya yazının yazılması, iki grafiğin photoshoplanması ve son kontrolü de dahil. Bu yazım tam 270 kelime tuttu. Bir önceki 3200 kelimelik yazıya kıyasla çok kısa bir yazı oldu.

Ama seçtiğim konu, kullandığım başlık, ve verdiğim örnekle, bu kısa yazı, tam nokta atışı bir yazı idi.

Sonuç olarak Sosyal Medya Takibi Nasıl Yapılmaz yazım neredeyse Grup Alışveriş Sektörünün Geleceği yazım kadar sosyal medyada paylaşıldı ve ses getirdi.

Peki 10 dakikada yazdığım bir yazı neredeyse 7-8 saat harcadığım bir yazı kadar dikkati nasıl çekti?
10 Dakikada Ses Getirecek Blog Yazısı Nasıl Yazılır

Hızlı ve paylaşılmaya değer bir blog yazısını 10 dakikada nasıl yazdığımın reçetesini sizlerle paylaşıyorum:
Günlük yaşamımda gerek online, gerekse offline ortamlarda dikkatimi çeken, blog yazısı olabilecek konuları, sadece başlık olarak bile olsa bir kenara not ediyorum. Genelde blogumda, FİKİRLER başlıklı draft bir post oluyor ve bu fikirleri buraya kaydediyorum. Yazdıkça da bu listeden siliyorum. Bu şekilde, bilgisayar başına geçince, fikir bulma sorunu yaşamamış oluyorum.
Bazı konular üzerine yeni konular açıp, önemli linkleri konu altına kaydediyorum ve ön araştırma sürecini yazarken hızlandırmış oluyorum. Bazen aylarca draft’te yazılmayı bekleyen konular olabiliyor. Eğer bu konunun zaman açısından bir sorunu yoksa draft’te beklemesini problem yapmıyorum.
Hızlı bir yazı için, özellikle 10 dakikada yazılacak bir yazı için tek ana fikre odaklanıyorum. Konuyu alt başlıklara bölüp uzatmıyorum. Eğer mutlaka bahsedilmesi gereken alt başlıklar varsa, yeni blog yazısı olarak ayırıyorum.
Tembellik yapmıyorum. Eğer kesin bir yazı yazacağım diye bilgisayar başına oturursam, kendi kendime bahaneler üretmiyorum ve yazıya odaklanıyorum.
Ön araştırmam bitince, Twitter, Gmail, Friendfeed, Skype vs gibi yazmamı engelleyecek bütün siteleri ve servisleri kapatıyorum. Çünkü aşırı bilgi yüklenmesi (information overload) blog yazarken de en büyük düşmanım oluyor.
Yazış dilime ve imla hatalarına çok önem vermiyorum. Gönül ister ki, kişisel blogumda bile profesyonel bir editor yazılarımı kontrol etsin. Ama gerçek hayatta bu biraz zor. Özellikle ilk başlarda Türkçe yazarken her kelimenin tam Türkçesini bulmak için seslisözlük’te çok vakit kaybediyordum, ancak belli bir süre sonra daha hızlı içerik üretmek için konuya odaklanmaya karar verdim. Sonuçta akademik bir kitap yazmıyorum, çoğu yazımı kontrol etmeye bile fırsat bulmadan yayınlıyorum. Kişisel bir blogda önemli olanın doğru içeriğin paylaşılması olduğunu düşünüyorum.

Peki 10 dakikada ses getirecek ve kaliteli bir blog yazısı bu kadar kolay yazılıyorsa neden herkes, her gün onlarca blog yazısı yazmıyor ya da onlarca blogu düzenli yazamıyor?

Çünkü yazmak kolay bile olsa, esas zor olan; Yazacak fikirler bulmak.

Çok kısa bir sürede, kaliteli blog yazıları yazmak için daha çok okumak, araştırmak, öğrenmek, kendini geliştirmek ve tecrübe edinmek gerekiyor. Bunlar da 10 dakikadan daha uzun sürüyor.

Ancak 10 dakikada, ses getirecek bir blog yazısı yazmak istiyorsanız, paylaştığım tavsiyeleri uygulamanızı tavsiye ederim.